23 Ağustos 2012 Perşembe

(MİM)BLOG

 İlk Mim'im 
Evet arkadaşlar ikinci yazım bir mim. Sağolasın Galaxy Unnim beni mimlemiş.Biraz geçolsada yazayım dedim çünkü pazar günü ablamla şehir turuna katılıyoruz oyüzden dört-beş gün yokuz^^  

Mime gelicek olursak konusu "Blog".Blog'umun bana ne ifade ettiğini bir cümleyele anlatıp buna uygun bir resim koymalıyım.Hımm...O zaman blogumun bana ifade ettiği cümle aynen şöyle:
Hayat denilen trenin en geniş vagonu...
Evet bu mimin bana gelmesi biraz tuhaf çünkü blogumu açalı daha bir aya bile olmadı ama gerçekten böyle hissediyorum.
Trende canı sıkılanların bu vagona gelmesini tavsiye ederim.

17 Ağustos 2012 Cuma

^^ KAFAMDAKİ KORE-JAPON ÇATIŞMASI ^^

    Bİ KENDİMİ TANITAYIM DİMİ! 

     Bendeniz tam bir Asya fanatiğiyim.Tabi bu nasıl oldu?Anlatayım:Annem ben ve ablam hangi yaz tatili günü olduğunu hatırlamıyorum ama sıcaktan mayışmış bir durumda TV kanallarında zapping yaparken TRT' de bir diziye rastladık adı "Düşlerimin Prensi (Gong)"dı bir bakalım dedik ama bakmaz olaydık...Günler günleri kovaladı ,aylar ayları annemle ablam Yool-goon' un derdine düştü ,bense Shin derdine düştüm.Böylece dünya iki yeni Kore fanı kazanmıştı ^^ 
    Daha sonra bu dizziyi internette iki defa daha izledim.Okul dönemi başlayınca ablam bir siteden Vampair Dairy'ı izlemeye başladı. Şimdi bunun konumuzla ne alakası var diyeceksiniz bunu öğrenmek için yazıya devam edinin ^^ O diziyi izlediğimiz sitede Kore dizileri de yayınlanıyodu,bende merak ettim bir gün ana sayfasındaki bir diziyi açtım adı "Personel Taste" di. Ne diyeyim açtım,izledim,garipsedim ama beyendim.Böylece  yavaş yava kore fanlığım arttı.Sonra bof falan derken yaz tatili girmede 3-4 dizi izledim.Ankara'da yatılı kursta kaldık ve orda birbirinde fanatik 3 kore severle tatıştık. Ablamın da ilkyazısında bahsettiği bu üç kişiyi sizde hatırlarsınız : Benim biricik Demet-Gülnur unnilerim ve sevgili Tembel Agasshi unnime burdan sevgi dolu öpücükler gönderiyorum.Sonuç olarak şu an büyük bir Asya fanıyım.                                    
     Tmm,tmm sizleri daha fazla bekletmeden yazımın asıl konusuna değiniyim. Üstteki  paragrafta da okuduğunuz üzre Asyayı severim.Özellikle Kore ve Japonya'yı. Ama kafamda bir çatışma var:Hangisi daha iyi?Hangisi daha profösyönel? karar veremiyorum. Şimdi bu iki ülke hakkında yorum yapıcam bakın bakalım sizce hangisini daha çok seviyorm!Çünkü ben karar veremedim^^



 ^^  KORE ^^  

     K-Drama:Şimdi açık açık her şeyi konuşalım,bir güzel masaya yatıralım ki durum anlaşılsın.
Şu zamana kadar 30 küsür dizi izledim,çoğunuda beğendim. Elbette beğemediklerim,finaline küfrettiğim,çiftleini yakıştıramadığım,oyunculuğunu beğenmediğim ve oyuncu seçimlerini yanlış bulduğum yapımlar oldu.Ama ben her zaman için dizinin izleyiciye yönelttiği soruyu ve cevabını dikkate almışımdır.Kore dizileri genellikle romanti-komedi üzerine olduğu için daha çok seviyorum çünkü,sulu gözün tekiyim dram bana yara mıyor. 49 Day's finalinde öyle kötü oldum ki kavuşamamalarına öyle üzüldüm ki anlatamam.Ama bu dediğim onun iyi bir yapım olmadığı anlamına gelmez.
        Başka bir konu ise fantastik dramaların finalleri.Herkesin bildiği gibi bu tür dizilerin sonun da izleyicilerin çoğunun başında soru işaretleri kalır. başlarda bunu "Senaristle izleyiciyi düşündürmek,ona sadece izlemesi için bi görüntü vermemek adına böyle yaptıklarını" düşünürdüm.Şimdi bakıyorumda bu düşüncemden uzaklaştığımı görüyorum.Karşıma bi Secret Garden'ın finalini , birde Big'in finalini koyuyorum (ablamın Big ile ilgili yazısında nefretimizi birlikte kusmşuk oyüzden ayrıntılı bir şekilde yazıp ne sizin ne de kendi canımı sıkmak istemiyorum).Hangisini daha çok beğendim?Hangisi daha tatmin ediciydi?Sorunun cevabı çok basit elbetteki Secret Garden.Bir final bu kadar mı güzel olur yaaa...En sevdiğim K-Drama finaliydi.Olucaksa böyle final olmalı dedirtecek cinstendi.

                                                     SECRET GARDEN


Herkesin olduğu gibi benim de en sevdiğim sahne ^^
  






BİG


 Allahım! Tutun beni yoksa bu kadının saçınnı            Oyyy...Oyyyy!Okuyucular şunun şirinliğine
başını yolcam !                                                                  bakın yaaa!
           


      Başka bir konuysa ana karakter uyumu.Aslına bakarsanız bir çok dizideki ana karakterleri yani çiftleri beğenmişimdir ama Playful Kiss çifti olan Beak Seung Joo - Oh Ha Ni çiftini birbirlerine tam zıt karakterler olmasına rağmen çok hoş buluşumdur.  




       Tabi beğenmediğim çiftler olmadı mı?Elbette oldu.herkesin tahmin edebildiği üzre big in çiftini yakıştıramıyorum. Ne 18'lik çıtırım Shin olsun nede o ajusshiyi o cadoloz tahranaya yakıştıramıyorum . Ne boy bakımında ne huy bakımında... (Aiego aiego düşündükçe başıma ağrılar giriyo )
      K-Movie:Şimdi dramadan bahsedip filmden bahsetmemek olmaz dimi. Aslına bakarsanız korelilerin daha çok dramalarını seviyorum, fililerinden pek hoşnut değilim. Elbette sevdiğim yapımlar var ama fazla değil. Bir iki örnek vermek gerekirse : 
                                                           
                                                        THE HAUNTERS


CYRANO AGENCY

           
                                                               BABY AND ME

                                                 

                                                    CHILLING ROMENCE 
 



    K-Pop:İlgi alanlarım K-Drama ve filmle sınırlı değil elbette.Tam bir k-pop fanatiğiyim diye bilirim,her türlü müziğe kapım daima açık.Bilin bakalım kimin sayesinde !Tabi ki ABLAM'ın yüzünde.İnanın bana hayatımda bir karar alacaksam kendi düşüncemden daha çok ablamınkisine önem veririm.Bu bazen kuyruk muamelesi görmeme neden oluyo ama inanın bana ben kendi düşüncelerimi beğenmediğimden değil ,ablamın düşüncesine güvendiğim için (bu kişi ablam olmasaydı bir arkadaşım yada abim olabilirdi).Her neyse konuyu dağıtmadan devam edeyim.Onlarca k-pop grubu dinledim ;ama bana sorarsanız hangi grup veya gruplar seni etkiledi ,sende bağımlılık yaptı?Cevabım: 1.SS501,2.MBLAQ,3.INFINITE.Anlayacağınız tam bir TRİPLESS, A+,INSPRIT  im.




1.



2.


3.

Şimdi sorcaksınız SS501 ile Mblaq'ı anladık dünya çapında tanınıyor ama neden üçüncü olarak Infinite?Açıklayayım:Gördüğünüz üzre birbirinden yakışıklı,cool,komik,kurnaz 7 oğlanı bir araya getirmişler. Ben ne yapayım şimdi?Hele bunların bir Ran King King programı var kopmak  garanti.İnsan orda gerçek Infinite'yi görüyo.İzlmek isteyenler için bir TIK uzakta.
Tmm,tmm... Konuyu daha fazla dağıtmayayım ve demek istediklerime geçiyim. genel olarak k-pop grupları 5 veya daha fazla kişiden olşup kliplerinde üyelerin dansı gösteriyolar . Tabi F.Tİsland,C.NBlue gibi istisnalar oluyor.Neredeyse her grupta rapper bulunuyor.Gruptaki her üyenin şarkıda yeri bulunuyo buyuzden k- pop'u j-pop tan daha fazla seviyorum.Mesela bir şarkının tarzı pop olsada içine rock ,rap vs. karıştırmaları benim, ablamın ve diğer k-pop severlerin dikkatini çekiyor.Grupların Asya ve Avrupa turnelerinden bahsetmiyorum bile.. Bahsedersem yazı uzarda uzar.Kliplerde ,kameraların yüz değil de olaya veya üyelerin dansına odaklanması klibi izlenir kılıyor.K-pop hakkında daha çok şey söyleerdim ama birazda sizlerin düşüncesini merak ediyorum. Yorum yeri aşağıda unutmamışsınızdır dimi.^^


                                           ^^ JAPONYA^^

       J-Drama:Sıra geldl j-dramaya.Bakalım j-drama hakkında ne diyebilirim.Tmm kabul ediyorum k-drama kadar izlemedim ama yorum yapabilcek kadar izlediğimi düşünüyorum.İlk olarak oyunculuktan bahsetmek istiyorum.bana göre japonların oyunculuğu biraz yapmacıklığa kaçıyo.Oyuncuların gereksiz bağırışları ve mimikleri sinirimi bozuyo ve beni diziden soğutuyo.Birde karekteri taşıyamayan oyuncular sinirimi bozuyor.Başka bir konuysa dizideki efektler yersiz olmasını geçtim kendimi anime izler gibi hissediyorum.İnsanın sinirlerini bozuyor.Yanlış anlamayın bunları j-dramayı sevmediğimden değil sonuç olarak istisnalar kaideyi bozmaz.Örneğin ;Q10 gibi benim çok takdir ettiğim bir yapımda bu gibi şeyler görülmez.Ayrıca bu yapım insanı düşünmeye itiyo .Anlıyıcağınız bizim Takeru Sato'cuğumuz yani dizinin Heita'sı ve diğer oyuncular (Özellikle yaşlı bi hatun var öğretmen)her bölüm felsefe yapıyolar.Kusura bakmayın ya dizi tanıtımı gibi oldu, konuyu dağıttım miyane! Yani anlayacağınız iyisiyle ,kötüsüyle j-drama bana bunları düşündürüyo. Bari izlediğim bir kaç diziyi söyleyim: 


                                                                   Q10 



                                                    HANA YORİ DANGO



                                      HANAZAKARİ NO KİMİTACHİ E

     J-Movie:Aslına bakarsanız ben Korelilerin dramasını Japonların da filmlerini beğeniyorum.Bana göre oldukça başarılı filmler yapıyolar.Oyunculukta abartı az ,daha profesyonel bi kadro ile yapılıyo ve oyuncular konuya hakim oluyo.lafı daha fazla uzatmadan size bir kaç film önereyim:
                                                    

                                             
                                                                     BECK   




                                                       KİMİ NO TODOKE



                               
                                                    DEATH NOTE SERİSİ          







J-Pop:Gel gelelim Japonya'nın müziğine. Hıhh...Geldik de ne oldu?Sinirlerim hoplamaya başladı       .Neden mi?Azıcık bekleyin Japon gruplarının genel yapısını anlatayım :Genellikle gruplar 5 veya üzeri sayıda üye bulunduruyor.Kliplerde, kameraların olaya veya dansa değilde üyenin yüzüne odaklanması ve klibin arka planı ve efektlerinin bilgisayar yapımı olması sinir bozucu oluyor .Gelelim sinirlerimin hoplama sebebine. Bir örnek göstererek anlatmaya başlamak istiyorum.Kiss My Ft2 grubunu tüm j-pop severler bilir her halde dimi.Tmm şarkılarını beğeniyorum,eyvallah ama o klipler ne ya ?resmen 7 kişilik grubu 3 kişilik grup gibi gösteriyo.Aşağıdaki üç kişiyi klip boyunca kesintisiz gösreriyo.

Şu  garip dörtlümüde arada gösterirse gösteriyo.Kimsenin umrunda değiller canlarım yaa


Zaten koltuğada o üçünü oturttular 






Bak... Bak... Üçünü almışlar ortaya diğerleri dış kapının dış mandalı sanki.

Yinede size kızamıyorum çocuklar.Çünkü hata sizde değil bu klibi çeken yönetmende ve kareografta. Her neyse ben yine de sizi de müziğinizi de seviyorum.

Eveeeeet...İlk yazımın sonuna geldik. Kusura bakmayın kişiliğim biraz olgun bir ruha sahip yazılrımı sıkıcı olabilir.Yazılarımı sıkıcı bulmamanız için çok çalışacağım.Kendime bazen diyorum kızım sen 14 yaşında mı yoksa 44 yaşında mısın ne bu hal ne bu tavır ?Emin olun elimden geldiği kadar eğlenceli yazılar yazmaya çalışıcam.Tabiiii ki ablamın yardımına çok ihtiyacım olucak.Lütfen desteğinizi benden esirgemeyin,bana iyi bakın.Bloggerlar FIGHTING! ^^


OKURLARA DUYURU:YORUM İÇİN AŞAĞA BEKLENİYORSUNUZ!^^